Kalp çarpıntısı rahatsızlığının hafife alınmaması gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özgür Öz, kalp çarpıntısının, önemli hastalıkların erken bulgusu olabileceğini ve çarpıntının ömür boyu hayat kalitesinin bozulmasına neden olabileceğini söyledi.İlişkili Haberler
Kişinin algıladığı kalp atımının rahatsız edici boyuta ulaşmasının kalp çarpıntısı olduğunu söyleyen Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özgür Öz, bu rahatsızlığın çoğu zaman önemsenmediğine dukkat çekti.
Çarpıntının çok önemsenmeyen bir rahatsızlık olmakla birlikte altta yatan çok önemli hastalıkların belirtisi olabileceğini vurgulayan ve çarpıntı rahatsızlığıyla gelen hastalarda esasen 3 durumla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Uzm. Dr. Öz, şunları kaydetti:
“ÇARPINTI BİRÇOK ÖNEMLİ HASTALIĞIN ERKEN BULGUSU OLABİLİYOR”
“Bir tanesi kalp ritminin normal olduğu durumlarda kişi çarpıntı hissedebilir. Bu genellikle psikojenik sebeplerden dolayı kaynaklanabilir. Panik, anksiyete, depresyon gibi durumlarda olabilir. Bir diğeri kalp hızının yükseldiği fakat ritmin bozulmadığı durumlarda görülebiliyor. Bunlar önemli bir takım hastalıkların belirtisi olarak karşımıza çıkabiliyor. Kalp dışı sebeplere de işaret edebiliyor. Tiroit hastalıkları kansızlık gibi ya da bazı akciğer hastalıklarının bir bulgusu olabiliyor. Kalp hızı yüksekliği akciğer hastalıklarının, sigara içiminin bir bulgusu olarak karşımıza çıkabiliyor. Üçüncü sebepse kalp ritm bozuklukları. Bunlar çeşit çeşittir. Kimisi sürekli ritm bozukluğu kimisi de dönem dönem olup geçen ritm bozuklukları şeklinde olabilir. Önemli yapısal kalp hastalıklarının bir bulgusu olarak karşımıza çıkabilir. Ciddi kapak hastalıkları, hayati risk oluşturacak kalp damar hastalıklarının bir belirtisi olabilir. Çarpıntının kendisi de bazen önemli ritm bozukluklarıyla birlikte hayati risk oluşturan durumları gösterebilir.”
Bu rahatsızlığın basite alınmaması gerektiğini aktaran Öz, “Başka bir hastalıktan kaynaklanan kalp hızı yüksekliği mi, yoksa yapısal kalp hastalığını gösteren bir sonuç mu, ya da kendi başına hayati risk oluşturan bir ritm bozukluğu olup olmadığının mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor. Çoğu zaman basit sebeplerden de olsa çok önemli hastalıkların bir bulgusu olarak karşımıza çıkabiliyor” şeklinde konuştu.
“RİTM BOZUKLUKLARI KALP KRİZİNE SEBEP OLABİLİR”
Hastalarda özellikle çarpıntıya sebep olabilecek bir huzursuzluk, stress, kaygı varsa öncelikle onları gidermek gerekebileceğini kaydeden ve hastaların yaşam tarzının önemli olduğunu söyleyen Dr. Öz, “Ağır yemek yemek çarpıntı oluşturabiliyor. Hareketsiz yaşam tarzı çarpıntı oluşumuna sebep olabiliyor. Tüm bunlara rağmen kişinin rahatsızlıkları devam ediyorsa, altta yatan daha ciddi şeyler olabilir. Hayati öneme sahip olan ritm bozuklukları kalp krizine sebep olabilir. Ritm bozukluğundan kişinin yaşamını yitirmesine sebep olabilir. Basit kalp hızı yüksekliği dahi örneğin kansızlığa bağlı, tiroit hastalığına bağlı, sigara içimine bağlı kalp hızı yüksekliği dahi zamanla kalbin erken yorulmasına ve kalp yetmezliğine, ömür boyu hayat kalitesinin bozulmasına neden olabilmektedir. Çarpıntı deyip hafife almayalım. Mutlaka sebebini araştırıp bulmalıyız. Basit bir şeyse en azından bunu bilmek bizi rahatlatacaktır. Altta yatan önemli ciddi bir hastalık varsa da onu teşhis etmek kalple ilgili olmasa bile metabolik bir hastalık varsa ya da kalp hastalığı varsa teşhisini koyup tedavi etmek gerekebiliyor” ifadelerini kullandı.
VİDEO: GENÇ YAŞTA GÖRÜLEN KALP HASTALIKLARINA DİKKAT!