Kanser tedavisinde güçlendiren beslenme tüyoları
Kanser tedavisi sürecinde bulantı, kusma, tat bozukluğu, iştah azalması gibi yan etkiler yaşayan kişiler için beslenmede dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, önemli önerilerde bulundu.
Kanser tanısı konan kişileri hem fiziksel hem psikolojik açıdan mücadele dolu bir süreç bekliyor. Bu süreçte kanser tedavisi kadar doğru de büyük önem taşıyor. Kanserle savaşta doğru beslenmenin önemli bir araç olduğunun altını çizen Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, ancak tedavi sırasında ortaya çıkan yan etkilerin beslenmeyi zorlaştırabileceğini belirtiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, kanser hastalarında ortaya çıkan sindirim sistemi ve beslenmeye bağlı oluşan etkiler ile yapılabilecekleri ise şöyle anlatıyor:
· İŞTAH AZALMASI
Tedavi sırasında bulantı, kusma, besinlerin kokularının ya da tatlarının farklı hissedilmesi gibi durumlarda iştah azalabiliyor. O zaman yemek yeme isteği olduğunda, yeterli protein içeren yüksek kalorili gıdalar tercih edilmeli.
· KİLO VERME
Pek çok kanser hastası, tedavi öncesi ve sırasında kilo kaybına uğruyor. Bu nedenle yapılması gereken kişinin günlük ihtiyacı olan protein ve kalori miktarının hesaplanarak, besin tüketiminin artırılması.
· KİLO ALMA
Kimi hastalar ise uygulanan tedavi nedeniyle aksine kilo alabiliyor. Tedavi sırasında fazla kilo artışınız olduysa, hekiminize ve diyetisyeninize başvurarak, birlikte bir sağlıklı beslenme planı oluşturun.
· KOKU VE TAT DEĞİŞİKLİĞİ
Tedavi sırasında ortaya çıkan en önemli yan etkilerden biri de koku ve tat alma duyusunun değişmesi. Yiyeceklerin, özellikle et ve yüksek proteinli besinlerin acı veya metalik bir tat vermeye başlayabileceklerini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, “Pek çok yiyeceğin tadı azalır veya tatsızlaşır. Bu değişikliklerin nedeni kanserin kendisi, radyoterapi veya kemoterapi olabilir. Bazen yaşanan diş ve diş eti problemleri de buna neden olabilir. Genellikle tedavi sonrasında bu problemler ortadan kalkar” diyor.
Tat ve koku ile ilgili beslenme problemler yaşayan hastaların kendileri için hazırlanan yemekleri aromalı otlar ve az bir miktar baharatlarla tatlandırabileceğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, “Yemekleri çok sıcak değil ılık şekilde tüketmek ve yanında içilecek hafif naneli bir limonata ferahlık sağlayabilir. Kuruyemişlerin kokusuz ve kuru olanları besin alımını artırabilir. Bu nedenle kavrulmamış yağlı tohumlar, leblebi gibi gıdalara beslenme planında yer verilebilir. Ağızınızda tat değişikliği fark edildiğinde hafif naneli sakızlarda yardımcı olacaktır” diyor.
· BULANTI VE KUSMA
Kusma, bulantı ile birlikte olabildiği gibi bazı kanser türlerinde bulantı olmadan da görülebiliyor. Ayrıca bazen yiyecek kokuları, evin kokusu, hastane kokusu da kusmalara neden olabiliyor. Şiddetli ve sürekli kusmalarınız olursa, bir şeyler yemek için kendinizi zorlamayın. “Yine kusacak mıyım?” diye düşünmek yerine, gazete, kitap okuma gibi uğraşlarla kafanızı dağıtın. Az az ve sık beslenmeye çalışın. Yağlı ve kavrulmuş gıdalardan kaçının, fazla baharatlı gıdalar tüketmeyin. Daha çok kuru ve kokusuz gıdaları tercih edin. Kraker, leblebi, peynirli makarna, pirinç pilavı, patatesi beslenme planınıza ekleyebilirsiniz. Yemeklerle birlikte fazla sıvı tüketmemek daha rahat besin tüketimine yardımcı olacaktır. İçeceklerinizi oda sıcaklığında ve yavaş yavaş tüketmeye özen gösterin.
· İSHAL/KABIZLIK
İshal sırasında besinler, içerisindeki vitaminler, mineraller ve su ile birlikte kanda emilemeden çabucak bağırsaklardan geçiyor ve dışarı atılıyor. Bu durumun vitamin, mineral yetersizliğine ve su kaybına neden olduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül şu önerilerde bulunuyor:
“Çok miktarda su ve sıvı tüketmemeye, koyu çay-kahve içmemeye dikkat edin. Fazla çay ve kahve tüketimi diüretik etkiye neden olarak vücudunuzun su ihtiyacını daha da artırabilir. Çok yağlı ve kızartılmış besinlerden kaçının. Taze sıkılmış elma, şeftali ve havuç suyu ishal durumlarında iyi bir sıvı tercihi olacaktır. Haşlanmış patates, tavuk göğsü, pirinç lapası, yoğurt, ayran, hafif tuzlu krakerler ve az yağlı peynirler de ishal durumlarının iyi birer toparlayıcılarındandır. Özellik sıvı alımının artması, protein ve kalsiyum ihtiyacının karşılanması için hafif naneli yayla çorbası, tarhana çorbası sağlıklı ve lezzetli tercihler olabilir. Bu süreçte artan vitamin ve mineral ihtiyacını da karşılamak için muz, elma, şeftali gibi taze meyvelerin de diyetinizde olmasına özen gösterin.” Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Akgül, genellikle tedavi için kullanılan bazı kanser ilaçlarının ise kabızlık yaptığına değinerek, sulu ve lifli gıdalar tüketilmesinin yararlı olacağını da sözlerine ekliyor.
· AĞIZ VE BOĞAZ YARALARI
Özellikle baş ve boyun kanserlerinin tedavilerinde uygulanan radyoterapi ve kemoterapi tedavileri hastalarda ağız ve boğaz yaralarına neden olabiliyor. Bu yaralar besin tüketiminde zorlanmaya ve bağışıklık sisteminin düşmesine neden olurken, hastaların yaşam kalitesini de olumsuz etkiyebiliyor. Bu nedenle yiyeceklerinizi yutmakta güçlük çekiyorsanız yumuşak kıvamlı, püre şeklinde ve sıvı içeriği yüksek gıdaları tercih edebilirsiniz. Bu süreçte dikkat edilecek nokta ağız bakımına çok önem verilmesi, bol sıvı tüketiminin sağlanması ve protein alımına özen gösterilmesi olacaktır. Özellikle hafif sütlü tatlılar, dondurma, yumuşak kıvamda hazırlanmış yumurta, peynirler, puding, yoğurt ve yoğurtlu çorbalar, içine et katılmış çorbalar gibi sıvı ve yumuşak kıvamlı besinler iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Yine bu süreçte portakal, limon, mandalina gibi ekşi gıdalardan, sert ve tahrişi arttıracak katı besinlerden de kaçınmak gerekir. Sıvı gıdaların tüketimi daha kolay olabileceği için ceviz, badem, fındık gibi iyileşme sürecine destek veren yağlı tohumlar ezilerek tüketilecek olan sıvı gıdalara eklenebilir. Çok sıcak veya çok soğuk gıda tüketiminden de uzak durmak gerekir. Ayrıca günlük enerji ihtiyacınız ve hastalığınız ile ilgili beslenme planlamalarının yapılması için bir beslenme ve diyet uzmanı ile görüşülmesi uygun olacaktır.