İstanbul’da yapılan “Bir damla hayat” etkinliği, prematüre bebeklerle ailelerini bir araya getirdi. Pek çoğu 1000 gramın altında doğan ve artık çok sağlıklı olan çocukların bazıları ilk kez süt kardeşleriyle tanıştı. Etkinliğe katılan uzmanlar ise prematüre bebeklerin ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmamaları ve hayatlarına sağlıklı şekilde devam etmeleri için yapılması gerekenlere dikkat çekti.İlişkili Haberler
Prematürelerin üçte biri 1000 gramın altında doğuyor. Düşük doğum ağırlığının yanı sıra anne karnındaki gelişimini tam olarak tamamlayamadan dünyaya gelen bebekler, ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya kalabiliyor. Anne adayındaki erken doğum risklerinin saptanması ve tüm gebelik süresince perinatoloji uzmanlarıyla birlikte takibinin yapılması büyük önem taşıyor.
Memorial Şişli Hastanesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 3.’sü gerçekleşen
“Bir damla hayat” etkinliğinde konuşan uzmanlar da prematürelerin sağlıklı yaşamaları için yapılabileceklere dikkat çekti. Erken doğumun önlenebileceğini ancak risklerin her zaman göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken Memorial Şişli Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak, prematüre bebek bekleyenlerin tam donanımlı bir yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde doğum yapmasının önemli olduğunu dile getirdi.
HER 10 DOĞUMDAN BİRİ ERKEN OLUYOR
37. haftadan önce dünyaya gelen bebeklerin prematüre olarak tanımlandığını, özellikle 32. hafta ve öncesinde gerçekleşen doğumların ise bebek sağlığı açısından ciddi sıkıntılar oluşturduğunu söyleyen Doç. Tutak, prematürelerin karşılaşabildiği sağlık problemlerini şu şekilde özetledi:
“Türkiye’de her yıl yaklaşık 1.5 milyon bebek dünyaya geliyor ve bunların yaklaşık 150 binini prematüre bebekler oluşturuyor. Prematüre bebekler organ gelişimi tamamlanmadan dünyaya geldiği için başta solunum sistemi olmak üzere merkezi sinir sistemi ve mide bağırsak sistemi ile ilgili sıkıntılar gelişebiliyor. Örneğin soluk alma merkezinin iyi gelişmemesi nedeni ile soluk tutma nöbetleri olabiliyor. Beyin damarları çok ince ve narin olduğu için beyin kanaması riski taşıyor. Özellikle yenidoğan yoğun bakımda kaldığı süre içerisinde anne sütü alamayan, mama ile beslenen bebeklerde hayatı tehdit eden kanlı ishale yol açan bir durum da ortaya çıkabiliyor.”
PREMATÜRE BEBEKLER İÇİN EN HAYATİ BESİN “ANNE SÜTÜ”
Erken doğan bebeklerin beslenme problemlerinin çok ciddi olduğunun altını çizen Uzman, ilk günlerinde damar yolundan beslenmek zorunda kaldıkları için bu bebeklerin kan şekeri, kalsiyum, sodyum ve potasyum gibi vücut için çok önemli maddeleri dengeleyemediklerini, bu nedenle bebekleri bir an önce anne sütü ile beslemek ve damardan verilen sıvıdan en kısa sürede kurtarmak gerektiğini söyledi.
“YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ OLAN BİR HASTANEDE DOĞUM YAPILMALI”
Doğum haftası küçüldükçe sağlık problemlerinin şiddetinin arttığını dile getiren ve “Prematürelerin bakımı ve yakın takibi çok önemli. Alanında uzman yenidoğan doktorları ve tecrübeli yenidoğan hemşirelerinin olduğu bir ekibin bulunduğu tam donanımlı bir hastane ortamında dünyaya gelen bebeklerin sağkalım oranı çok daha yüksek” ifadesini kullanan Dr. Tutak, kış hastalıklarının prematüreleri daha fazla tehdit ettiğini vurgulayarak ailelere şu uyarılarda bulundu:
KIŞ HASTALIKLARI PREMATÜRE BEBEKLER İÇİN BÜYÜK RİSK
“Vücut savunma fonksiyonları son derece zayıf olan prematüre bebeklerin enfeksiyonlardan korunabilmesi için bu bebeklere dokunmadan önce mutlaka el temizliği sağlanmalıdır. Bu nedenle yenidoğan ünitelerinde el yıkama vazgeçilmez bir alışkanlık olmalıdır. Yenidoğan ünitesinin kapalı devre mikrop tutucu filtreye sahip bir havalandırma sistemi ile havalandırılması gerekmektedir. Ayrıca prematüre doğmuş bir bebeğin boğmacaya karşı korunması için de bebeğin etrafındaki kişilerin özelikle bebeğe teması en yüksek olan anne ve babanın aşılanması çok önemlidir.”